YUNANİSTAN; Sakız (Chios)

Günübirlik Sakız (Chios) Turu! Bu seyahat fikri nasıl doğdu? Çeşme Alaçatı’da Alakapı adında butik bir otel işleten aile dostumuz Soner Güngör son bir iki yıldır bizi Alaçatı’ya davet ediyordu.

Sonunda bir fırsat doğdu üç günlüğüne Alaçatı’ya gittik ve evine konuk olduk, Soner gelirken vize sorunun yoksa Pasaportu’nu da getir günübirlik Sakız’a gideriz deyince, üzerine bir de feribot biletlerini de alınca:) , Alaçatı’ya gittiğim günün ertesinde kendimizi Sakız’da bulduk.

Son da söyleyeceğimi başta söyleyeyim, Yunanistan’ın en büyük beşinci adası olan Sakız büyük-küçük 66 köye sahip ve öyle birkaç saatte gezilebilecek bir yer değil.

O yüzden kapıda vize ile günübirlik gidelim, bir Yunan adasını gezip gelelim diye düşünüyorsanız hayal kırıklığına uğrayacaksınız.

Ben daha önce bize yakın konumda yer alan Kos, Kalimnos, Leros, Patmos adalarını birkaç gün konaklayarak gezmiştim.  Yorumlar aşağıda:)

Sakız Adasına Nasıl Gidilir;

Çeşme ilçesinin hemen karşısında yer alan Sakız Türkiye’ye en yakın Yunan adalarından bir tanesi, Çeşme Limanın’dan kalkan Feribotlar ile Sakız’a ulaşılabiliyor. Turyol firmasından aldığımız gidiş-dönüş feribot biletinin fiyatı 45 Euro idi. (Çıkışta Pasaport kontrolüne girdiğiniz için Yurt Dışı Çıkış Harcı (pulu) almak zorundasınız. (Pasaport kontrolü öncesinde yer alan otomattan kredi kartı ve nakit olarak pul satın alınılabiliyor.)

(Feribotun kalkışından en az bir saat önce Çeşme limanında olmanızı tavsiye ediyorum, zira Check-in işlemleri biraz zaman alıyor)

Çeşme Limanı-Sakız Adası Seyahat Süresi Ne Kadar;

Çeşme limanından kalkan Ertürk ve Tur-Yol firmalarının feribotları ile Sakız adasına gidilebiliyor. Biz Turyol’un arabalı vapuru ile gittiğimiz için yolculuk 40 dakika sürdü, Katamaran tipi tekneler ile seyahat süresinin 20 dakika olduğunu duydum.

Sakız Adasında Pasaport Kontrolü Çilesi Var mı?

29 Nisan tarihinde (turizm sezonunun daha başlamadığı bir dönemde) gittiğimiz Sakız adasına seyahat ettiğimiz Vapurun içerisinde yaklaşık 200 kişi vardı. Gemi Sakız limanına yanaştığında Kapıda Vize ile giden yolcular için farklı bankolar düzenlendiğini gördüm. Limana ayak basar basmaz gemi mürettebatından bir kişi, karaya ayak basılan noktada kolay vize ile gelenleri o bankolara yönlendirdi, biz gemi limana yanaşırken burun kısmına doğru gittiğimiz için pasaport kontrolünden kolayca geçtik. Kalabalık bir tekne-gemi ile gidiyorsanız Pasaport kontrolünde vakit harcayacağınız kesin. Öyleyse ne yapıyoruz, tekne karaya yanaşırken uca doğru kıyıdan kıyıdan yanaşıyoruz.

Kapıda Vize için gereken evrakların neler olduğunu ve sistemin nasıl çalıştığını bilmiyorum, çünkü bu konuda şanslıyım benim uzun süreli bir Shengen vizem var. (Bu dönemde ne kıymetli)

Sakız’da Ne Yapılır ?

Sakız ağaçları ve bu ağaçlardan elde edilen damla sakızı ile ünlü ada benim düşündüğümden çok daha büyüktü.

Turizm sezonunun yoğun olduğu dönemde (hem de bu yıl kapıda kolay vize uygulaması varken) adada araç kiralamak daha büyük sorun olacaktır. Sakız araç kiralamaksızın gezilebilecek bir ada değil. Sadece merkezde liman çevresinde tur attığınız ile kalırsınız!

Arkadaşım Soner önceki yıllarda birkaç kez daha Sakız adasına gittiğinden oradaki bir Rent a Car firmasından bir gün önceden 35 Euro’ya Toyota Yarris marka bir araç kiralamıştı.

Limana indikten ve pasaport kontrolünden hızlıca çıktıktan sonra hemen aracı teslim alarak Pyrgi köyüne gittik.

PYRGİ (Pirgi);

Boyalı köy olarak bilinen Pirgi siyah-beyaz dekoratif motiflerden oluşan geometrik desenlerin süslediği iki katlı yapılardan oluşuyor.

Köyün sokaklarını gezerken Pirgi’de yaş ortalamasının bayağı yüksek olduğunu fark ettim. Tıpkı bizim Anadolu köyleri gibi işe ihtiyacı olan genç nüfus merkezi bölgelerde yaşıyor herhalde diye düşündüm.

Adını adada üretilen Damla Sakızından alan Sakız (Chios) adasında üretilen damla sakızı daha çok adanın güneyinde yer alan köylerde üretiliyor, bu üretimin büyük kısmı da Pirgi köyünden elde ediliyor.

Köyün sakin sokaklarını bizde sakin – sakin gezdik, birer kahve içtik ve ardından Mesta köyüne yöneldik.

 

MESTA;

Pyrgi’ye göre daha turistik ve hareketli, iki katlı taş yapılardan oluşan Mesta tıpkı Midyat’a benziyor, adada görebildiğimiz birkaç köyün en gösterişlisi Mesta idi.

 

MESTA PORT;

Mesta köyüne araç ile 5-10 dakikalık mesafede yer alıyor, adanın büyük limanlarından birisine ev sahipliği yapan Mesta Port (adı üzerinde zaten) koyu denize girebileceğiniz, korunaklı ve temiz bir sahile de sahip, koy içerisinde aşırı yapılaşma olmadığından çok sakin ve huzurlu bir yer.

Mesta Koyunda bir iki işletme yer alıyor, bunların aile işletmesi olduğunu, size servis yapan amcanın hareketlerinden, ahçı hanımefendinin mezeleri beğendiniz mi diye masanızı ziyaret etmesinden anlıyorsunuz.

Samimi insanlar ticari hareketlilik yarattığından mı bilmiyorum, Türkleri seviyorlar, ilgililer ve fiyatlar bize göre çok daha makul. Mezeler lezzetli, rakıya göre daha yumuşak ve hafif bir lezzeti olan Uzo’lar fena değil, özetle Yunan adalarındaki meze ve yemek kültürü bizim damak tadımıza çok uygun ve fiyatları da makul.

(Mesta Port’da bulunan bu restaurantı tavsiye ediyorum, pişman olmayacaksınız!)

Mesta Port’da yemek yediğimiz restaurantın menüsü Yunanca ve Türkçe idi. Tamam dil farklı, din farklı, sınırlar var, ama kültür lezzet ve insan yapısı aynı.

 

BU SEYAHATTEN NE ANLADIK;

Yukarıda söylediğim gibi Sakız günü birlik bir seyahat ile gezilebilecek bir ada değil, Chios olarak adlandırılan ve limanın bulunduğu bölgeden Pirgi köyü 25 kilometre ve bu alanı kat ettiğinizde adanın onda birini anca görmüş oluyorsunuz. Pasaport kontrolü, check-in işlemleri, seyahat süresi derken zaten günün birkaç saati geçiyor, geriye kalan 4-5 saatte de yapılabilecek çok bir şey kalmıyor.

 

PEKİ BİZ NE YAPTIK;

Pasaport’tan hızlıca çıktık aracımızı alarak Kampos sahilinden Pirgi köyüne oradan Mesta köyüne ardından da Mesta Port’a giderek yemek yedik, bir iki kadeh Uzo içtik bir iki kez soluklanalım çevreyi gözlemleyelim diye kahve içtik ve tekrar Chios’a merkeze dönerek kiralık aracımızı teslim ettik, son bir kez Damla Sakızlı (Mastika) kahvemizi içerek, bir şişe Uzo satın aldık ve Çeşme Limanına geri döndük.

 

SAKIZ ADASINDA İÇKİ FİYATLARI;

Mesta Port’da yemek yediğimiz restaurant’da içtiğimiz 7 (markası yedi) Uzo hoşumuza gittiğinden birer şişe aldık. Bir litrelik şişenin fiyatı 11 euro idi. (Bu Uzo daha önce içtiğim birkaç çeşit Uzo’dan daha çok hoşuma gitti) Damla sakızlı Plomari (daha önce içmiştim, güzel ve denemenizi tavsiye ederim) ‘nin litre fiyatı 15 euro idi. Damla sakızlı likörler Mastika’lar ise 8, 9, 10, 13 euro gibi fiyatlardan satılıyordu. Aaaa burada içki ucuz üçer-beşer alalım demeyin. Kişi başı 1 litre hakkınız olduğunu unutmayın

Çünkü!!! Dönüşte Çeşme limanında pasaport kontrolünün ardından gümrük görevlisi X Ray cihazına el çantalarını koydurarak ne kadar içki getirdiğinizi kontrol ediyor.

(Gümrük ve limanında bulunduğu adanın ana merkezi, Chios)

GEZİ SONA ERİYOR;

Zaten başlaması ile bitmesi bir oldu !

Son olarak Chios (Sakız) adası daha önce gördüğüm Kos, Leros, Patmos ve Kalimnos’dan çok daha sönük bir adaydı. Maalesef vakit olmadığından adanın kuzey batısında yer alan Volıssos ve Kuzey doğusunda yer alan Kardamila, Lagadha, Vrondados köylerini görme şansımız olmadı.

Sakız sindirerek gezebilmek için en az iki tam gün gerektiren bir ada, bir gece veya makul olanı iki gece konaklayarak 3 günlük bir seyahat ile ziyaret edebilir, sakin koylarında denize girebilir, gelirken sevdiklerinize Mastika ve Uzo getirebilirsiniz. Ama günübirlik bir geziyi tavsiye etmiyorum. Niye mi? 45 euro feribot, 90 euro’da kapıda vizeye harcadıktan sonra bunun karşılığını 4-5 saat içerisinde alamayacak ve karşı kıyıya hayal kırıklığı ile geçeceksiniz! Tercih sizin.

(Bu minik seyahatin son karesi, bizi evinde misafir eden Sevgili Soner’in ALAKAPI Otelinin hoş bahçesinden)

Ne diyelim Allah sağlık versin gezecek kadar da para versin, yeni yerlere gidelim yeni yerler görelim.

Gezi Tarihi; 29.04.2024

Loading